SAAT MÜŞTERİLERİNİN, SAAT TAMİRLERİNDE KANDIRILMASI

Saat dünyasında körlerin ve sağırların birbirilerini ağırlama durumudur. Yazacaklarım!
Herkes neyin ne olduğunun çok iyi farkındadır. Lâkin, bu sistemden bir şekilde biz de günü geldiğinde faydalanırız durumu olma ihtimali yüksek olduğundan dolayı, kimse sesini çıkartmaz.
Ne yapıyorsunuz siz demez. Sektöre zarar veriyorsunuz, güveni zedeliyorsunuz demez.

Sektörde iki çeşit saat satıcı konsepti mevcuttur.
Biri, kendi adına serbest çalışanlar. Bunların kendi müşterileri vardır.
Diğeri de bir mağazanın, bir markanın, bir şirketin çatısı altında maaşlı çalışan satıcılar.

Ve bu iki satıcı profiline de saatlerin tamiratları için müşterilerden saatler gelir.
Kendi adına çalışanların samimi oldukları saat müşterileri, saatleriyle ilgili teknik bir arıza olduğunda, onlarla temasa geçerler. Müşteriler, sahip oldukları saatlerin yetkili servisinden arıza ile ilgili fiyat ve arızanın ne olduğu hakkında bilgi alırlar. Rakam yüksek gelirse, daha uygun yolla yapabilmek için, kendi adına çalışana konuyu iletirler. Kendi adına çalışan satıcı, saati iyi bildiği bir saat ustasına ya da saat teknik servis hizmeti veren özel bir atölyeye verir ve saati açtırır. Arızayı öğrenir. Fiyat alır. Müşterisine bilgileri verir.
Mutlaka ki, saat markasının yetkili servisinin verdiği rakamdan daha düşük bir rakam ortaya çıkar.
Bu durumda teknik servisin garantisini kendi adına çalışan satıcı verir.
Karar mercii müşteridir.
Müşteri, kendi adına çalışanla sürekli saat ticareti yaptığından dolayı çok güvenir. Teknik servis ücreti de daha makul olduğundan, kendi adına çalışana saatin tamiri yapılması için onay verir.

Not:
Türkiye’de çok iyi saat ustaları var.
Mübalağa etmeden belirtmek isterim ki, İsviçre saat servislerine tozunu attıracak türden ustalar var! Saat manyağı dediklerimizden! Gerçek ustalar!

Bu uygulama, alan memnun veren memnun uygulamasıdır. Hiçbir şey gizli kapaklı değildir.
Müşteri saatin tamiratını kime ve hangi şartlarda verdiğini bilir.
Olası aksaklıkları kabul etmiş durumdadır.
Bu iş şekline kimse bir şey diyemez!

Diğer satıcı profili ise en gizli kapaklı olanı! Adını siz koyarsınız…
Müşteri saati aldığı mağazaya ya da markaya gider ve saatin arızasını söyler.
Mağazadaki yetkili kişi teknik servis formunu doldurur. Müşteriye bir nüshasını verir. Saati de teknik servise göndereceğini ve teknik servisten gelecek arıza nedenini, tamiratının ne kadar süreceğini ve fiyat bilgilerini paylaşacağını söyler. Hatta bazıları saatin İsviçre’ye gideceğini de söyler. Ama, o saatle ilgili çeşitli senaryolar yazılır..!!
Saatle ilgili iki farklı senaryo sergilenir. Oscarlık..!!

Birincisi..
Satıcı saati markanın yetkili teknik servisine gönderir. Referans numarası ile sisteme giriş işleminin yapılmasını sağlar. Arıza nedeni ve fiyat bilgisini bekler. O bilgiler geldikten sonra, sanki müşteriyi aramış da, bilgisini vermiş de, müşteri saati geri istemiş gibi saati teknik servisten geri ister.
Satıcı, anlaşmalı olduğu saat ustasına saati gönderir ve oradan da daha düşük bir fiyat alır. Müşteriyi arar. Saatin arızası hakkında detaylı bilgi verip, saatin tamiratının yapılması için ödeme onayını alır.
Yetkili servisin verdiği fiyatı verir. Saati yaptırır. Müşteriye teslim eder. Müşteriye söylediği rakamla, atölyenin alacağı rakam aynı olmadığı için, satıcı aradaki farkı cebe atar! Müşteri saatin yetkili teknik servisten tamir olunduğunu sanır.

İkincisi..
Saati alan satıcı direk olarak saati tanıdığı ustasına gönderir. Hiç merkezi devreye sokmaz. Saat ustasının verdiği fiyatın üzerine de tahmini, hatta müşterinin gelir düzeyini baz alarak bir fiyat belirler ve o rakamın onayını alır.
Saati yaptırır. Müşteriye teslim eder. Farkı cebine atar!

Bir markanın çatısı altında çalışılıyorsa, iki uygulama da yapılmaz.
Bunun adı çok net olarak dolandırıcılıktır. Hırsızlıktır. Çok net!
Bir işletmenin çatısı altında bunu yapan satıcıların bunları yaptığı tahmin edildiği (bilindiği halde dersem ağır olabilir!) halde, sadece “iyi satış yapıyor” denilerek ilişiği kesilmeyen, daha açık sözle “kovulmayan” çalışanlar da var..!!

Sapla saman karışmasın lütfen! Kendi adına çalışan satıcı yapabilir.
Bir işletmenin çatısı altında çalışan bunu yapamaz! Bunun lama cimisi yok! Müşteri olarak “Yok artık bunlara da güvenmeyecek miyiz?” diyebilirsiniz. Evet.. Güvenmeyeceksiniz!
Hırzıslığın, sahtekârlığın, dolandırıcılığın bu kadar pohpohlandığı, bu kadar piyasa yaptığı bir dönemde, kimseye güvenmeyeceksiniz!

Ne yapmanız gerekir..?
Markanın yetkili servisinden tamir olduktan sonra saati geri alırken, saatin tamiratında nelerin yapıldığını, hangi parçaların değiştirildiğini detaylı anlatan, ödenen ücretin belirtildiği, markanın antetli kağıdına raporu yazılmış belgesini imzalı kaşeli isteyeceksiniz. Bunu istemeye hakkınız var. Bu belgeyi de her marka vermek zorunda!
Bu da içinize sinmezse.. Saat merkezini arayıp bir daha teyid edebilirsiniz!

İyi saatleriniz olsun İnşallah…