
MÜCEVHER SEKTÖRÜNDE YÖNETİCİ KAYBI
22 Mart 2019
MÜCEVHER SEKTÖRÜNDE TOPTANCILIK ve MAĞAZACILIK
23 Mart 2019
Yüzyıllar öncesinde, pırlantanın rengini belirleyen komisyon içinde yer alan değerli uzmanlar,
doğaya-tabiata saygılı davranış sergileyip ve bizden sonraki nesillere de örnek olması maksadıyla,
buldukları en iyi renge “D” demişler.
Mücevher sektöründe teknik taş eğitimleri sürekli ve bir çok eğitim kuruluşları tarafından veriliyor. Her firmanın çalışanları taş eğitimlerini alıyorlar. Bu eğitimleri satış ekiplerine de aldırıyorlar. Güzel.
Fakat..!
Alınan eğitimler o şekilde kalıyor. Geliştirilmiyor. Sektörel araştırmalar yapılmıyor.
Verdiğim danışmanlık hizmetlerinde de bu enteresan durumla karşılaşıyorum. Satışçılar nedense sektörel bilgilere istek göstermiyorlar. Para kazandıkları bir mesleği kendi adlarına geliştirmemeleri bana anlamsız geliyor..
Satış ekiplerinin teknik bilgileri iyi bilmesi gereklidir. Lâkin bu bilgiler, müşteriyi boğacak şekilde kullanılmamalıdır. “Nabza göre şerbet vermek.” deyimi, satış kavramının içeriyle uyum sağlar.
Müşteri, “Pırlantanın rengi neden D’den başlıyor?” sorusunu sorduğu zaman, doğru bilgi verilmiyor.
Günümüzde, müşterilerin sorduğu bu soruya verilen cevaplar, sektörün uzmanlık açısından iyi yerde olmadığını gösteriyor.
“Satış uzmanlarının” yer aldığı satış kadrolarında, müşterilerin merakla sordukları sorular arasında sıkça yer alan bu sorunun cevabı şu şekilde veriliyor.
- Bilindiği üzere De Beers firması, dünyadaki pırlantaların %80’ni çıkartıyor. Dolayısıyla De Beers’in adı D ile başladığı için, pırlantanın rengi “D” den başlıyor.
- Diamond’ın “D” sini ifade ettiği için “D” den başlıyor.
Araştırıp doğru bilgiyi verenler yok denecek kadar azdır. Birinci maddede yer alan cevap topyekün yanlış. Pırlanta madenlerden çıkartılmaz! Elmas, kütle halinde madenlerden çıkartılır ve sonrasında gördüğü işlemlerden sonra pırlanta oluşur.
İkinci maddedeki cevap ise şehir efsanesidir.
Doğru cevap şudur:
Yüzyıllar öncesinde, pırlantanın rengini belirleyen komisyon içinde yer alan değerli uzmanlar, doğaya-tabiata saygılı davranış sergileyip ve bizden sonraki nesillere de örnek olması maksadıyla, buldukları en iyi renge “D” demişler.
Olur da, biz öldükten yüzyıllar sonra doğada “D” renginden daha üst kaliteli bir renk elde edilirse denilerek, “A-B-C” hanelerini boş bırakmışlardır.
Gelecek kuşaklara rezil olmamak için.
Doğanın gücüne duyulan saygıdan dolayı, dünya pırlanta komisyonunda bu karar alınıp günümüze kadar uygulanmıştır.
Servislerde de, show amaçlı yanlış bilgilerin günümüz “satış uzmanları” tarafından müşterilere verilmemesini temenni ederim…