
MÜCEVHER SEKTÖRÜNDE İnOvAsYoN YAPILIYOR mu?
23 Mart 2019
MÜCEVHER ve PIRLANTA ÜRETİMİ EVRİM GEÇİRECEK
23 Mart 2019
Rastlantı sonucu geçenlerde bir kitapçıda satılan “mücevher nasıl alırım” başlığı olan mücevher kitabı gördüm. İçine göz attım. Yazılanları görünce, dikkatimi çekti ve satın aldım. -Ne yazık ki..!-
Ne yazık ki diyorum çünkü kitabın sektörel gerçeklerle pek alakası yok.
Mücevher sektöründe yazılmış eserlerin bulunmadığı ve bu kitabın ikinci kitap olduğu belirtilmiş.
Mücevher sektöründe yazılmış eserlerin bulunmadığı doğrudur.
Normalin altında bir sayfa adeti ile iri yazı karakterleri ile yazılmış (kitabı doldurma amacının olduğu duygusunu yaşattı) sektörel değerli/yarı değerli taşları içeren bilgiler de, her yerde (internette daha detaylıları var) olanlardan. Kitapda, sektörel bilgiler düşük seviyede ve bilgiler dar kalmış. Kitap, alıp da okuyan meraklılara yanlış ve eksik bilgi vermekten pek öteye gitmiyor.
Faydalı olur’dan ziyade, zarar verir!
Kitaptan bazı bölümleri sizlerle de paylaşmak istiyorum.
“…Bir firmanın güvenilir ve sebatkar olup olmadığını anlamanın bir yolu, uzun seneler aynı adreste ikamet edip etmediğine bakmaktır…”
– Bununla ilgili eleştirisel o kadar çok yazı yazılabilir ki sayfalar yetmez. Sanıyorum ki, küçük ölçekli firmalar ve bir iki mağazası olan semt mücevhercileri için yazılmış olsa gerek. Kendini ispat etmiş markalar için geçerli olamaz. Birkaç bölgede mağazaları varken, ekonomik kriz ya da kontrolsüz büyümeden dolayı kapatmışsa, güvensiz mi olur?
“…Pırlanta ve elmas alıyorsanız ürüne mutlaka bir büyüteç yardımı ile bakılmalıdır….”
– Pırlanta alan müşteri, gemolog eğitimi almış kimse değildir. Alması da gerekmez. Büyüteci alıp pırlantaya nasıl bakacağını nereden bilecek? Nereye bakacak? Ne görmesi gerektiğini ne şekilde bilecek? VVS grubundaki lekeleri görmesinin imkanı olamadığını bu sektörde iyi kötü biraz bilgisi olan herkes bilir. Bir mağazada SI2 ya da I grubu berraklığı kullanıyorsa..evet, müşteri büyütecle değil çıplak gözle baktığında da görebilir.
“…Bir lup aracılığı ile taşa bakın. Lekelerin sertifikada gösterildiği yerde olup olmadığını kontrol edin…”
– Bırakın VVS grubunu, müşteri eline lupu alıp VS grubunda bulunan lekeleri göremez. Uluslararası markalarda çalıştım ve hatırı sayılır bir sektörel geçmişim var ve ben daha öyle bir göze sahip müşteriyi dünyanın hiçbir yerinde görmedim.
“…Mücevher alırken dikkat edeceğiniz bir diğer konu alış veriş yaptığınız firmanın kendine ait bir atölyesinin yani imalatının olmasıdır…”
– Güven unsuru atölye midir? Müşteri her servis aldığı firmanın ya da markanın atölyesinin olup olmadığını mı soracak? Marka ürününü satarken her türlü bakım, tamirat, tasarım değişikliği, taşının düşmesinde (hatalı kullanım sonucu düşmemişse eğer) yerine yeni taşın takılmasını tahhüt eder ve yerine getirir. Bunun için de kendine ait atölyesi olmasına gerek yoktur.
“…Mücevher alış verişi yaparken mağazada size hizmet sunan satış danışmanlarının yaklaşım biçimlerine dikkat edin…”
– Mücevher sektörü dahil bütün lüks hizmet sektöründe hizmet sunanların davranışlarına, yaklaşım şekillerine detaylıca dikkat edilir.
“…Elmas olumsuz ve olumlu enerjiyi içinde saklayabilen bir kristal olduğu için elması ilk kullanımdan önce sirke ile silmenin taşı olumsuz ve olumlu enerjiden arındırdığına inanılır…“
– Sadece elmas değil bir çok kristaller ve doğal taşlar içlerine pozitif ve negatif enerjiyi barındırırlar. Bunlardan arınılmakla ilgili sadece inanış değil, ispatlanmış bilimsel metodlar vardır ve bu sadece sirke değildir. Sirke, sık sık uygulanmaya başladığı zaman, bazı hassas kristalleri ve doğal taşların üzerindeki önemli katmanı söker ve özelliğini yitirmesine neden olur.
Elmasın en önemli özelliği “Lipofilik“ olmasıdır ki, sirke bu ince katmana zarar verir.
Taşların bilimsel temizlenme yöntemi haricinde, akan suyun altında uzunca süre tutmak ya da toprağın hafif içine gömüp (saksı da olur) bir müddet sonra çıkarılmakla da olur.
“…Pırlantalar dünyadaki en sert maddelerdir, ateşin ve çizilmenin getireceği zarara karşı eşsiz bir biçimde dayanıklılar…”
– 1690 yıllarında yapılan özel bir deneyde şu bulgular görüldü ve raporlarla tespit edildi:
“”…Elmas, üzerine gelen yüksek ısıyla önce çatladı, parıldadı ve arkasında kül bırakmadan yanarak kayboldu…””
**
Bu sektörde ne yazık ki, yayınlanmış olan herhangi doğru dürüst bir bilgi kitabı yok.
Uzun bir süre olamayacak gibi görünüyor. İnternette de var olan bilgilerin çoğu kulaktan dolma ya da diğer sitelerden alınan copy-past bilgiler. Onlarda da eksik ve yanlış bilgiler var. Araştırmacı bir sektör olmadığı için, Türkiyemizde mücevher sektöründe kaliteli bir kitap olmaması şaşırtıcı değil.
Pırlantanın renginin neden “D” den başlıyor açıklamasını “Diamond” ın baş harfi olduğu bilgisini veren sözde uzmanlar olduğu sürece bu sektör yanlışlarla öylesine gider.
Bir yengece, doğru yürümesini asla öğretemezsiniz. (Aristophanes)