
MÜCEVHER SEKTÖRÜNDE Z JENERASYONU DAVRANIŞLARI
23 Mart 2019
MÜCEVHER SEKTÖRÜNÜ TERCİH EDEN YENİ NESİL
24 Mart 2019
Şirketlerin birçoğunda gördüğüm ve hatta canlı da yaşadığım çalışan profilleri içinde, patronu bir şekilde istediği gibi yönlendirenler dikkatimi çekmiştir.
Bana göre muhteşem stratejistlerdir.
Ne zaman nasıl davranılması gerektiğini bir terzi ustalığıyla ölçüp biçerler ve bir cerrah uzmanlığıyla da ameliyat ederler. Beyin nakli gerçekleştirirler.
Patronlarına bazen kapris yaparlar, küserler, hafiften posta koyarlar, rakı içmeye giderler, özel işlerini hallederler, havalimanına bırakırlar ya da karşılarlar, kredi kartı ödemelerini takip ederler, satın almacı gibi malzeme alırlar…
Gibi gibi…
Enteresan şekilde özel sekreter modundadırlar. Şirket içinde bir unvanları yoktur. Patronun farklı bir bağ kurduğu personeldir. Evlatlık edinilmiş gibidirler.
İstedikleri her şeyi yaptırırlar. Bazen de öyle bir strateji izlerler ki, sanal bir talep oluştururlar. Kendileri için önemi olmayan bir talep. Patronun bu talebi kabul etmeyecek olacağını bilirler ve patronun hayır dediği bu talep karşısında “haklısın ağbi – tamam ağbi” diyerek patrona biat eder görünürler.
Her şey ince hesaplar üzerinedir.
Rahatlarının bozulacağı bütün engelleri ortadan kaldırırlar. Öyle bir kaldırırlar ki, kararı patron vermiş gibi algılar herkes. Patron da öyle algılar!
Uzun yıllar boşuna aynı firmada çalışmazlar.
Hep hesap kitaplarla yol alırlar.
Patrona bir şey kabul ettirmek istediklerinde zamanlamayı çok iyi ayarlarlar.
Kendilerini rahatsız edecek bir durum cereyan etmişse, geri çekilirler ve sabırla beklerler.
En uygun vuruşu yapana kadar beklemezler.
Süreç içinde patrona ufak ufak işlerler. Ne de olsa patronu çözmüş ve bilinçaltına girmiştir.
Ve sonunda eylemlerini gerçekleştirirler.
Bir zafer daha kazanırlar. Kendilerince…
Yeni şahit olduğum bir vakadan örnek vermek isterim:
Yurt dışında organizasyonu olan ve iyi bir marka konumundaki firma, bünyesine yeni yönetici alır. Firmanın üretimi Türkiye’dedir ve ürettiği mücevherleri uzun yıllardır yurt dışında satıyordur. Yurt dışında ofisi ve mağazası da vardır. Fuarlara da katılırlar.
Günümüze kadar devletin verdiği yatırım teşviklerinden haberleri olmamıştır.
Firmada çalışan yöneticiler ve eski elemanlar bu uygulamalardan bir haberdir. Aslında, elemanların firmaya bir değer katma gibi niyetleri yoktur. Türkiye standartlarının üzerinde maaş alırlar ve patron dünya tatlısı bir insandır. Çalışanlarını evladı gibi sever. Ama çalışanlar patronu babaları gibi sevmez.
Yeni yönetici profesyoneldir ama bu farklı karakterdeki patrona duygusal olarak bağlanır. Çabuk benimser ve kanı kaynar. Yeni yönetici teşvik alabilirsiniz fikriyle sunum yapar. Patron bu fikre inanmaz. Teşvik alacaklarına inanamaz.
Fakat yeni yöneticinin ısrarlarına dayanamaz ve aracı kuruluşla toplantı yapmayı kabul eder.
Toplantı sonunda ikna olur ve teşviklerle ilgili sürecin başlatılmasını ister.
Yeni yönetici teşviklerin alınacağından emindir çünkü daha önce yöneticilik yaptığı firmalara bu tür avantajlar kazandırmıştır.
Teşvik dokümanlarının ve süreçlerinin sıkı takip edilmesi gerekiyordur. Yeni yönetici, bu iş için bir personel alınmasını patrona iletir ve patron kabul eder.
O süreçte araya patronu çok iyi tanıyan o eski eleman gizli bir el gibi devreye girer. Üst yöneticisine ve patrona, dışarıdan yabancı birisinin şirkete alınıp da, şirket içi ahengin bozulmaması gerektiği konusunda işlemeye başlar. İçimize yabancı birisini almayalım.
Yeni yöneticinin ehil birisini bünyeye katmasından rahatsızlık duyar.
Zaten bu teşvik işi canları sıkmıştır. Bu yeni yönetici kahraman bile olabilir. Yıllardır kimsenin katmadığı bir değer katacak…
Sonunda patron dışarıdan birisinin alınmaması konusunda ikna olur. Eski elemanlar kendilerinin takip edebileceğini söyler. Görev dağılımı yapar ve biz takip ederiz denilir. İkna olunmuştur. Bu kararı da nazik bir biçimde yeni yöneticiye iletir patron.
Yeni yönetici oluşumun nasıl yürüdüğünün farkındadır. Körler, sağırlar birbirlerini ağırlar.
Teşvikler alınmaya başlanır. Teşviklerin alınacak olmasına inanmayanlar, yorum yapmazlar. Tebrik etmezler!
Dışarıdan birini almayalım diyen eleman (patronu ele geçiren eski eleman) teşvik işlerinin yoğun olmasından ve yapması gereken işleri takip edememesini bahane göstererek bir eleman alınmasını patrona teklif eder. Ama bu aile içinden olacaktır. Patronu ele geçiren eleman karısını o göreve aldırır.
Patron zaten avucunun içindedir. Zor olmamıştır.
İş hayatına ailece devam eder. Yenilikçi, değer katacak bir yabancı çalışan olmadan.
O yeni yöneticiye ne mi olmuştur?
O firmadan ayrılır. Patron ona maaş bütçesi ayıracak durumda olmadıklarını söyler. Masraf gözüyle bakar. Yılda yüzbinlerce dolar kazandıracak adama…
Çünkü bilinçaltına öyle işlemişlerdir. Zaman içinde…
Kazandırdığı değerin ve kazandıracakların farkına şimdilik varılmaz! Yeni yönetici iş hayatına devam eder. Başka firmalara farklı değerler kazandırarak…
Patronlar bu durumdan rahatsız değildir.
Çünkü o elemanlar patronun annesi, karısı gibi ilgilenirler ve patron bundan memnundur.
Neredeyse her firmada karşılaşırsınız.
Sadece eleman olarak da karşımıza çıkmazlar. Yönetici de olabilirler. Yönetici olarak girip de, patronu ele geçirdikten sonra hissedar olanlar da vardır.
Öyle bir firmaya yeni girenlerin aslında bu tipleri tespit edip, onlarla aralarında bir bağ oluşturmalarında fayda vardır.
Kesinlikle rakip olmayın. Önem verdikleri fikirlere karşı çıkmayın..!!
-Tecrübeyle Sabittir!-