ZÜMRÜT SATIN ALIRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

Sektöre ilk başladığımda (1998) ağlayan zümrüt hikayesini dinlediğimde, biraz hayal kırıklığına uğramıştım. Dünyanın en güvenilir sektöründe, güvensizlik üzerine bir olayın perde arkası..
Ve yine günümüzde, özellikle son zamanlarda gerçek olmayan renkli taşlarla ve pırlantalarla ilgili güvensizlik ve sahtekarlık içeren haberler ayyuka çıkmışken, Zümrüt ile ilgili bilgi vermeye başlamadan önce, dünya üzerinde geçerliliği olan sertifikaları tavsiye etmekle yazıma başlayacağım.

Pırlantaların, kalitelerini garanti altına almak için bir sertifikaları vardır. Kimlikleri ve hatta doğum belgeleri dediğimiz sertifikalar. Ve, Zümrütler de dahil olmak üzere tüm renkli taşların bir “Renkli Taş Raporu” vardır.
Renkli taş raporları, mücevherin tüm ayrıntılarını listeler ve yüksek kaliteli bir değerli taş olduğunu garanti etmeye yardımcı olur.
Yalnızca, ama yalnızca.. Swiss Gemmological Institute SSEF, Gübelin Gem Lab, GIA ve IGI gibi güvenilir bir mücevher laboratuvarından düzenlenmiş renkli taş raporuna sahip bir Zümrüt satın almanızı öneririm.

Zümrütler 4000 yıldan fazla bir süredir mücevherlerde kullanılıyor. Modası geçmiş olabilir mi?
Kesinlikle hayır!
Muhteşem yeşil güzelliklerini dünyanın dört bir yanındaki alyanslara taşımaya devam ediyorlar ve bundan da önemlisi, evliliklerinin 1. yılına ve 55. yılına giden her sevgi dolu çiftin sahip olduğu sevgiyi, umudu ve sadakati simgeliyorlar.

Yüksek kaliteli bir zümrüt, orta ila orta koyu tonlu canlı yeşil bir renge sahiptir. Ayrıca rengi ve kesimiyle iyi maskelenmiş sınırlı sayıda inklüzyona sahip olacaktır. Yüksek kaliteli bir zümrüt, mücevherin güzelliğini en üst düzeye çıkaran ve genel gücünü artıran iyi bir kesime de sahip olacaktır.

Zümrüt Seçmenize Yardımcı Olacak 3 Önemli Faktör:

Doğal güzelliklerle dolu yüksek kaliteli bir zümrüt seçebilmek istiyorsanız, her bir zümrütün rengini, berraklığını ve kesimini göz önünde bulundurmalısınız.

1. Yeşilin Doğru Tonunu Seçin:

Çoğu mücevherci, bir zümrüt renginin, genel değerini etkileyen en önemli faktör olduğu konusunda hemfikirdir. Bir zümrüt rengi iki spesifik özellik kullanılarak değerlendirilir: ton ve doygunluk.
Zümrüt Tonu.. Bir zümrüt tonu, genel rengini ifade eder. Ton, mücevherin olduğu yeşilin tonunu ve sahip olduğu tüm tonları içerir. En güzel zümrütler canlı bir yeşil renge sahiptir. Tonları varsa, sarı değil mavi tonlar olmaları tercih edilir. Yüksek kaliteli zümrütler ayrıca çok az veya hiç renk bölgesi olmadan renklendirmeye sahiptir. Bölgeleme, mücevher içindeki eser metaller eşit olmayan bir şekilde dağıldığında ve taşın geri kalanından daha açık veya daha koyu yeşil bir ton olan noktalara veya “bölgelere” neden olduğunda meydana gelir. Ton, bir zümrüt renginin derinliğini ifade eder. Bir zümrüt açık, orta veya koyu tonda olabilir, bu da renginin açık yeşil, orta yeşil veya koyu yeşil olacağı anlamına gelir. En değerli ve en çekici zümrütlerin orta ila orta koyu tonu vardır.
Zümrüt Doygunluğu.. Doygunluk, zümrüt renginin saflığını tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Çok az veya hiç tonlama içermeyen canlı yeşil bir renge sahip bir zümrüt iyi bir doygunluğa sahiptir. Zayıf doygunluğa sahip bir zümrüt, güçlü tonlara ve donuk yeşil bir renge sahip olacaktır. İyi doygunluğa sahip zümrütler, ışığı iyi yansıttıkları ve daha parlak oldukları için mücevherlerde en iyi şekilde görünürler.

2. Birkaç Fark Edilebilir Kapanım Olduğundan Emin Olun:

Zümrütler neredeyse her zaman çok fazla kapanım içerir. Bu kapanımlar mineral lifler, küçük sıvı damlacıkları, diğer kristallerin parçacıkları ve hatta küçük çatlaklar olabilir. Bu inklüzyonların çoğu zümrütün oluştuğu ortamdaydı ve mücevherin içinde yakalandılar.
Herhangi bir inklüzyon olmadan bir zümrüt bulmak neredeyse imkansız olduğu için, sadece birkaç inklüzyona sahip olan veya mücevher açısından diyebileceğimiz gibi, iyi bir berraklığa sahip bir mücevher bulmak önemlidir.
Bir zümrütün netliği, mücevherde kaç tane kapanım olduğunu, ne tür kapanımlar olduklarını ve mücevherin içinde nerede bulunduklarını ifade eder. İyi berraklığa sahip bir zümrüt, mücevherin genel güzelliğini bozmayan sınırlı sayıda küçük kapanımlara sahip olacaktır.
Çoğu zümrüt, renklerinde önemli miktarda derinliğe sahiptir ve bu da doğal olarak kapanımlarını gizlemeye yardımcı olur. Kuyumcular kaba zümrütlerle çalışırken, mücevherin rengini hesaba katarlar ve mücevheri, rengi kapanımları daha da büyük ölçüde maskeleyecek şekilde keserler.
Az sayıda kapanım içeren bir zümrüt bulmak güzelliği için olduğu kadar gücü için de önemlidir. Çok fazla inklüzyon içeren zümrütler genellikle kırılgandır ve daha az inklüzyona sahip taşlardan daha kolay çatlama eğilimindedir.

3. Kesimin Önemini Küçümsemeyin:

Kaliteli bir zümrüt ararken göz önünde bulundurmanız gereken üçüncü faktör ise kesimidir. Zümrüt kesimi, mücevherin güzelliğini ve kalitesini belirlemede önemli bir rol oynar.
Kaba zümrüt kristaller altı kenarlı altıgenlerdir. Kuyumcular bu altıgen kristalleri alır ve kesmeye başlamadan önce iyice incelerler. Kuyumcular kristalin rengini ve sahip olduğu imaları farklı açılardan değerlendirirler. Ayrıca kristaldeki kapanımlar ve sahip olduğu büyük çatlaklar veya talaşlar hakkında ayrıntılı notlar alırlar.
Kuyumcular daha sonra zümrüte en güzel güzelliğini yakalayan bir kesim verir. Zümrütlere yastık, yuvarlak, prenses ve hatta armut biçimli kesim verilebilir, ancak birçok zümrüte zümrüt kesimi verilir. Zümrüt kesim, mücevhere her iki tarafta basamaklar ve lineer fasetlerle dikdörtgen bir şekil verir. Zümrüt kesimli çoğu zümrüt, güçlerini artırmak için köşeleri de kırpmıştır.
Mücevhere hangi şekli verirse versin, bir zümrüt kesimi nihai güzelliğini güçlü bir şekilde etkiler. Kaliteli bir kesim, zümrüt kalıntılarını gizlemeye yardımcı olur, pleokroizmi en aza indirir ve ışığın yansımasını artırarak mücevhere hayat verir.

**
Hitlerin bilim adamları savaş harcamalarına destek amacıyla sentetik zümrüt yaptılar. Bu taşlara “İgmerald” deniliyordu ama taşlar çok küçüktü ve maliyet de çok yüksek olduğu için bu işten vazgeçtiler.

Carrol Chatham’in ürettiği en büyük taş 1014 karattı ve bu taş şimdi Smithsonian Enstitüsündedir.
Bu işlem hala gizli tutulur. Bu yöntem bilindiği kadarıyla “akış-gelişme” işlemidir, doğal bir zümrüt kıymığı ile başlar ve onun etrafında sentetik Kristal oluşturulur.
Chatham’in yöntemiyle bir zümrüt kristalinin büyümesi 9 ayda oluşuyor. Taşa çıplak gözle bakıldığında doğal zümrütten farksız görülüyor ama taş uzmanlarına göre üzerinde çok hafif, tüy gibi hatlar ve bazen minik platin kristaller oluyordu.
**
Kleopatranın zümrüd düşkünlüğü M.O 49’da general Pompey’i yendikten sonra, Sezar’ı baştan çıkarmasıyla öğrenildi.
**
Nero oyunları daha canlı izlemek için tiyatro dürbünlerinde zümrütleri mercek olarak kullanırmış.
Zümrüdün de dahil olduğu cilalı beril taşları çok kullanıldığı için Almanca “gözlük” anlamına gelen brille sözcüğü “beril” den gelmiştir.

Giritte zümrüt gözlü, bir balıkçı köyü yakınında bir kaya üstünden denize bakan mermer bir aslan heykelinden söz edilir.
Hikayeye göre heykelin parlak bakışlarından korkan balıklar ortadan kaybolmuşlar ama balıkçılar zümrüt gözleri yerinden çıkartınca balıklar tekrar geri dönmüş ve balıkçıların ağlarını doldurmuşlar.
**
Napolyon bir ara Roma’ya girerek Vatikan’ı bile yağma etmiş ve orada bulduğu zenginliklerin çoğuyla beraber büyük bir zümrüdü de almıştı. Birkaç yıl sonra bu taşı bir tacın üzerine monte edilmiş olarak Papa Pius’a iade etti. Taşın iadesi memnuniyet yarattı ama veriliş tarzı din adamlarını kızdırdı. Napolyon tacı kasten Papa’nın başına oturmayacak kadar küçük yapmıştı.
**
1809’da kraliçe Josephine kendi tablosu için poz vermeye hazırlanırken Napolyonun onu boşayacağı haberleri açıklandı.İsabey ona porte için hangi mücevherleri takacağını sorunca Josephine üzgün bir ifadeyle, kocasının daha önce verdiği zümrüt kolyeyi göstererek “resmimi zümrütlü yap, bunun üzüntümü göstermesini istiyorum.” dedi.
**
Kocaları tarafından terk edilen İngiliz kadınları yeşil kıyafet giyerlermiş.
**
Akuamarin denizcilere şans getirdiği söylenen, adını berrak derin tuzlu sudan alan, zümrüdün soluk mavi kardeşidir.
Eskiden deniz yolculuğu yapanlar deniz tanrısı Poseidon’u teskin etmek için çoğu zaman bu taşları takarmış ve dalgalar fazla kabardığında onları denize atanlar olurmuş.
Tarihin mükemmel ve en güzel zümrütleri Bogota’nın 105 km kuzeyinde bulunan Muzo’da çıkarılmıştır.
Ortadoğu ve Moğol hükümdarları zümrüt mücevherler takarak sadece zengin ve güçlü olduklarını değil, aynı zamanda Allah tarafından korunduklarını gösteriyorlardı.