MÜCEVHER SEKTÖRÜNDE GÜVEN UNUSURU NE DURUMDA?

Güven konusuyla ilgili öyle bir sektörden bahsediyoruz ki, dünya ülkeleri genelinde satışların sadece tokalaşarak ve söz verilerek yapıldığı bir sektör!
Dünya üzerinde eşi benzeri olmayan bir ticaret işleyişi!
Bizim mücevher sektörü ile ilgili de yiğidi öldür hakkını yemeyelim felsefesi ile hareket edilirse; mücevher sektörümüz o tarihsel güvenilirliğini yitirmiştir!
Çok az sayıda güvenilir firmalar var!
Bunun ispatı da her türlü yapılır!
“sikayet.com” adresini ziyaret edip şikayetler okunulduğunda net olarak görülür! Böylesine güvenilir bir sektörle ilgili o tür şikayetlerin bir tanesinin bile olmaması gerekir!

Bir de işin farklı kısmı var.. %100 güvenilir sektör değilken, çalışanların %100 güvenilir olmasının aranması!
Bununla birlikte de, eğer bir çalışan hakkını alamayıp da işinden ayrılıp, hakkını savunmak için mücadele ederse; kendisi hakkında kesinlikle kötü referans verilir! İşlemediği bir suçla itham edilir!
Ne yazık ki, verilen kötü referans iş hayatını olumsuz etkileyecektir!
İşverenler tarafından yaygın bir davranıştır!
Yöneticiler de işverenin kötü bir kopyesi olmasından dolayı, bu karalama yöntemini çokca tercih ederler!

Bir de madalyonun diğer tarafı var!
İşverenin ve markanın aslında ne kadar güvenilir olmadığı ve bunun hiçbir zaman dile getirilmediğidir!

Mesela;

• İşveren ya da marka altının gramından, milyeminden, ayarından çalarken güven konusu ne durumdadır?
• Pırlantanın rengine F, temizliğine de VVS1 deyip de; o pırlantanın “asıl” renginin H ve temizliğinin de VS1 olmasında güven konusu ne durumdadır?
• İşçiliği olan fantezi ürünlerde toplam taş ağırlığı 1.30 karat denilip de, 0.80 karat çıkıyor olmasında güven konusu ne durumdadır?
• Eğitim, danışmanlık, pr, reklam hizmeti alıp da, ücretini ödemeyip, bir de üstüne sektörel tehditler savurmada güven ne durumdadır?
• 40 yıllık dostuna tek taş pırlanta satarken ben senden kâr etmedim. Maliyetine veriyorum deyip de; bir de üstüne istenilen özelliklerin altında taşı satmakta güven ne durumdadır?
• Sayımda eksik çıktı deyip de; ilgili departmanın çalışanlarının maaşından her ay düzenli kesip de, sonra hatanın kendilerinden olduğu ortaya çıkmasına rağmen kesintiye devam edilmesinde güven konusu ne durumdadır?
• Söz verilen prim ödemesi bir şekilde ürünlerde eksik var ya da müşteriden alacak tahsil edilemedi denilip de, çalışanlardan kesilmesinde güven ne durumdadır?
• Müşteri satın alırken “ürünü iade ettiğinizde hiçbir kaybınız” olmaz deyip de, müşteri iade etmek istediğinde %60 kayıpla alırım derken güven ne durumdadır?
• Çalışanların aldığı maaşlar düşük gösterilip de, iş akdinin fesh edilmesinde düşük maaştan tazminat ödenmesinde güven ne durumdadır?
• İşler kötü gitmeye başladığında, yöneticimiz yüz kızartıcı davranışta bulunduğundan dolayı kapatmak durumunda kaldık diyerek alçakca iftirada bulunmakta güven ne durumdadır?
• Verilen sözlerin hiçbirinin tutulması ve bunun satış propagandası haline getirilmesinde güven ne durumdadır?
• Kamuoyunu yalan demeçlerle yanıltmak ve sadece markayı büyük göstermek için magazin ve sektörel dergilerde yalanlarla yer alırken güven ne durumdadır?
• Taş labaratuvarının müşteri ve para kaybı yaşanmasın diyerek kendisi ile çalışan firmalara içeriği doğru olmayan sertifika veriyor olmasında güven ne durumdadır?

Bu gerçek vaka örneklerini yazının sonuna kadar uzatabilirim. Malzeme çok!
Sanırım ana fikir olarak yeterli bilgi vermiştir.
Neymiş? Sektörel güven tek taraflı değilmiş!
Çalışanların da çalıştıkları şirketlerde güven araması yanlış değildir. Ama bulamazlar o ayrı!
Haklarını ararlarsa da, yukarıda örnekleri verilen etik kurallara uymayan davranışlarla karşılaşırlar.

Bir de sektörde güven ile ilgili çok ilginç tanımlamalar da vardır:
“Yaa..çalıyor filan ama laf taşımaz. Güvenilirdir.”
“Benden çalıyor ama ne kadar çaldığını biliyorum. Şimdi onu kovsam yerine gelecek olanın ne kadar çalacağını bilemem ki!
Ondan güveniyorum.” “Az güvenilir kişidir. Ama iyi insandır.”
“Az güvenilir” nasıl oluyor hiç anlamamışımdır.
Yanlış hatırlamıyorsam Brezilya’da güven üzerine bir deyim var.
“Güven, hamilelik gibidir. Ya hamilesindir ya da değil!”
Az hamile kalma durumu yoktur..!
Ya güvenilirdir. Ya da değil..!

Ama mücevher sektörünün dinamikleri değişkenlik gösterdiği için her türlü hamilelik durumu geçerli olabilir! Okuduğunuz üzere, güvenilirlik kavramı sağlam temeller üzerinde değildir!
Biraz klişe olabilir..
Bu gözler neler gördü, bu kulaklar neleri duydu, nelere şahit oldu.