
BUTİK OTEL DANIŞMANLIK HİZMETLERİ
15 Ocak 2018
İş dünyasında şöyle bir tez vardır:
– Ortalama bir yönetici şirketine “para” kazandırır.
– İyi bir yönetici “sistem” kazandırır.
– Gerçek bir yönetici ise “insan” kazandırır.
İyi yöneticiler şirketlere öncelikle “insan” ve “sistem” kazandırır.
Genelde, “insan” ve “sistem” kazandırmak vakit aldığı ve kolay olmadığı için, direk sonuca (paraya) odaklı şirket patronları bu süreçte aceleci davranırlar. İnsanla, sistemi kurmak için çalışan iyi yöneticiyi sorgulamaya başlarlar. Başarısız olduğunu ve boş işlerle uğraştığı kararını hızlıca verirler.
Nedeni ise, o tarz patronların tek değer parametresi “para” dır. Onların nezdinde sadece para kazandıran yönetici iyidir. Aklı selim her kişi bilir ki, parayı kazandıran “insan” ve “sistem” dir. Bunu paraya tapanlar görmek istemez. Para dışındaki her şey onlar için boş kavramdır. Dolayısıyla da hiçbir zaman sürekli kazancın, büyümenin, gelişmenin keyfini yaşayamazlar.
Sektörümüzde “sadece para kazanma” zihniyeti hafife alınmayacak derecede de fazladır. Öncelikli olarak iyi satıcılar yönetici konumuna getirilir. Para konusunda güvendikleri kişi yönetici yapılır.
Patronun sevdiği kişi, hemşerisi, kankasının arkadaşı yönetici konumuna getirilir. Hatta koordinatörlük görevi verilenler bile var.
Yöneticilik vasfı, eğitimi, deneyimi olmayan kişilerin..İnsan, mağaza, işletme ve müşteri memnuniyetini yönetebileceklerine inanmak abesle iştigaldir!
İnsan yetiştirmeye ve sistem kurmaya odaklanan yönetici, mücevher sektöründe pek makbul değildir.
İnsan + Sistem = Para..
Basit denklemi kurulamaz!
Yıllar öncesinde üst yöneticilik görevini yaptığım firmanın patronu “Altı aydır biz bunları eğitemedik. Sen bi bak. Sen de eğer bunlardan bir şey olmaz dersen, işten çıkartacağız.” diyerek 3 insan vermişti. Sadece dedim.. Onlarla tanışmam için beşer dakika verin.
Çünkü sektörde gerçekten de kemikleşmiş, negatif inançları, fikirleri ve davranışları yer alan çalışanlar yer alıyor. O türden biriyse, eğitip de şirkete kazandırmak imkânsızdır.
Velhasıl, üç insanla görüştüm ve üçünün de pırlanta olduklarını tespit ettim. Patron inanmak istemedi. Benim yapamadığımı sen nasıl yapacaksın ki der gibi baktı. O üç insan şirkete kazandırıldı ve o üç insan, yıllarca şirketin yönetim kadrolarında yer aldılar.
Peki şirkete ne kazandırdılar?
Başka yeni insanlar, sistem ve patron tarafından o çok arzu edilen paralar.
İnsan ve sistem’e önem veren yöneticiler sektörümüzde ilgi görmezler. Onlara gelip geçici gözle bakılır. Fakat şirketler, o tarz yöneticilerden farkında olmadan çok şey öğrenirler.
Mesela neler öğrenirler..
İnsanlar arası davranış tarzlarından biraz, medeni iletişimden biraz, merhametli davranıştan biraz, delegasyondan biraz, kültürden biraz, görgüden biraz, yaşam tarzından biraz, karizmadan biraz, pratik zekadan biraz, toplum içinde konuşma kabiliyetinden biraz, insanlara hitap etmekten biraz, sofra adabından biraz, vizyon nedir biraz, misyon nedir biraz, sistemlerin isimlerinden biraz, akıllı telefon kullanımından biraz, power point sunumu nedir biraz, brifing nedir biraz, çalışanın hakkını vermekten
İnsana önem veren yöneticiler, insânî davranışlar sergilediklerinden dolayı her konuda çalışma ortamındaki insanlara örnek olurlar.
Sonuç itibarıyla, insana ve sisteme sabreden patronlar, iş verenler, markalar, firmalar parayı da uzun ömürlü kazanırlar.