PIRLANTA ALIRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ?

Mücevher ve pırlanta sektörü, yapısı itibarıyla uzmanlık gerektiren bir iş dalıdır. Dünya üzerinde sadece güvene dayalı ve senetsiz sepetsiz, el sıkışılarak anlaşmaların yapıldığı tek ve yegâne sektördür.
Kimse kimseyi kandırmaz.
Pırlantanın kalitesiyle ilgili ihtiva eden özellikleri hakkında verilen bilgiler kesin ve doğrudur.
Bu ticaret şekli uzun yıllara dayanır.

Örnek vermek gerekirse, uluslararası pırlanta toptancılığı yapan firma ya da kuruluşların (Hintli/Afrikalı/Israilli/Hollandalı…), Türk firma ya da kuruşlara toptan pırlanta satarken, ürünün özellikleri hakkında verdikleri bilgi doğrudur. “I” renginde, “S1” berraklığında pırlantayı size kalkıp da “F” rengi ve berraklığı “VVS1” diye satmazlar.

O tarz satış ne yazık ki bizde çok daha geçerli olduğundan ve sektörde güven sendromu yaşandığından dolayıdır ki, internette “pırlanta alırken nelere dikkat etmek gerekir.” ya da “nasıl kandırılmadan pırlanta alabilirsiniz” gibi siteler ve uzmanlar ortaya çıkar.
Web sitesi yaparlar ve oradan buradan aldıkları bilgileri copy-past sitelerine koyarlar.

Sitelerde yer alan bu bilgiler, doktor diploması olmayan birinin hastaya reçete yazması gibidir.

İşin gerçeği, mücevher alacağınız kuruluşun güvenilir ve sözünde duran bir “Marka” olma mecburiyeti vardır.
Aksi takdirde üzülür, kandırılır, aldığınız ürünü nakite çevirmek istediğinizde ödediğiniz rakamın nasıl pul olduğuna şahit olursunuz.

Berraklıkta taşın içine baktığınızda siyah nokta görülmemelidir.
Rengi bu kategoride olmamalıdır.
Karatı da şu kadar olmalıdır diye yazan yazıları çokca görürsünüz.

Bazı taş laboratuvarlarındaki sözde uzmanların da;
“Teknik olarak IF, en temiz berraklığa sahiptir, sonra VVS1 – VVS2 diye aşağı iner ve taşın içindeki lekeler çoğalır…rengi alfabetik sırada takip etmek gerekir, üst sıradakiler tercih edilmelidir.” gibi videolarına rastlarsınız.

Bu tarz açıklamaların hiçbiri “Gerçek Uzman Kişilerin” verdikleri bilgiler değildir.
Çünkü, “Gerçek Uzman Kişiler” (altını çizerek söylüyorum) bir haftalık – on günlük eğitim vermezler.
Sertifika verirken, mağaza sahibi müşterisini elinden kaçırmamak için bir kategori yukarı onayı vermezler.
Ziyaret ettiği mağazalarda ayak üstü “abi bak müşteri buradayken şu taşa bir bakıp kalitesini söyle” gibi emrivaki teklifleri geri çevirirler.

Müşteri olarak bir mücevher mağazasına gittiğinizi ve bir kaç internet sitesinden pırlanta ile ilgili iyi kötü bilgi sahibi olduğunuzu farz edelim. Satış danışmanından servis alırken, size pırlantanın içine bakmanız ve kendi kararınızı vermeniz için verilecek olan lupla da baksanız, mikroskopla da baksanız, pırlantanın rengini anlayamaz, içindeki lekeleri yani doğanın parmak izlerini alem-i cihan olsanız göremezsiniz.
Çünkü bu iş çok ciddi uzmanlık, arındırılmış ortam ve ekipman gerektirir.

Siz; sadece size söylenene güvenmek durumundasınız!

Diğer bir alternatif ise, pırlantalı ürünü satın alır, önceden araştırıp belirlediğiniz taş laboratuarına gider ve ürünü aldığınız firmanın adını kesinlikle vermeden (ürünü aldığınız firma o laboratuarın müşterisi çıkarsa yanlış bilgi verme ihtimali yüksektir.) kontrol ettirir emin olursunuz. Bilgiler doğru değilse tüketici hakkınızı kullanır, kaybınız olmadan iade edersiniz.

Satın alacağınız ürünün 1 karat, rengi “I” ve berraklığı SI1 olduğunu farz edersek ve size satan kişi, taşın renginin “H”, berraklığının da VVS1 olduğunu buna ek olarak satış fiyatının da “I’ rengi seviyelerinde olduğunu söylerse, kesinlikle doğru değildir.
Bu durum; “sıfır” model bir ferrariyi, Volvo S40 satış fiyatına almaya benzer.
Çakma Ferrari…!

İnternette uzman görünen birkaç siteden alınmış ve yukarıda belirttiğim konu ile ilgili bilgi kirliliği içeren reçete örneklerinden bazılarını sunmak istiyorum..

“ Öncelikle Renk nedir bilmek gerekiyor. Pırlantanın rengi pırlantanın en önemli özelliklerinden biridir. Tabi sizler rengi nasıl anlayacaksınız? Gerçek mücevher firmasında ışıklandırma pırlantanın rengini iyi anlamak için saf pırıl pırıl beyaz bir ışık olur. Bu ışık altında taşın rengine bakın. Tabi burada dikkat edilmesi gereken taş büyüklüğü 0.10 Ct.’ tan büyük taşlar için geçerlidir. Eğer pırlanta’nın renginde çok hafif bir sarılık hissediyorsanız taş J rengi demektir. Eğer mağaza sahibi bu taş için I rengi diyorsa o mağazadan hemen çıkınız. Ama bu J renginin kötü olduğu anlamına gelmez çünkü cilası ve rodajı güzel bir montörün üstünde J renk taş çok güzel gözükebilir.“

“Satın alırken mutlaka sertifikalarını isteyin. Sertifika mücevher dükkanından satın almış olduğunuz pırlanta takının taşlarının kalitesini beyan eder. Ayrıca aldığınız sertifikanın karton ya da matbaada basılmış bir kağıt olmamasına dikkat edin.”

Tekrar ediyorum ki, asl olan %100 güvendir.

1 Karat ve üzerindeki pırlantaların orijinal sertifikaları vardır ve bunları artık her ciddi firma (marka) bulunduruyor. Bunların içinde de güvenilir olanları tercih etmeniz önemlidir. GIA sertifikası tavsiye edilir.

Markaların kendi logoları altında verdikleri sertifikaların teknik olarak hiç bir garantisi yoktur.
Şirket sahibi “şu taşların rengine bu yazılacak, bu taşların içeriklerine şu yazılacak.” dediği anda, kurum içi sertifikalar derhal hazırlanır.

Sizler, daha nice bütçenizi planlayın, zaman çizelgenizi iyi ayarlayın, kontrol listesi yapın, %20 kuralını unutmayın, vitrininde az olan mağazalardan almayın gibi yazılarla, reçetelerle karşılasırsınız.

Dolayısıyla, arzu ettiğiniz mücevheri ya %100 güven duyduğunuz markalardan alacaksınız ya da 6 aylık bir uzmanlık kursunu bitirip, gerekli ekipmanları bulunduracak bir ortamda kontrollerini kendiniz yapacaksınız.