LÜKS SEKTÖRDE KAZANMA SANATI
6 Aralık 2020YENİ NESİL ULTRA LÜKS NEDİR?
23 Ocak 2021Düsturu, dürüstlük olan markalarda, firmalarda sahte bir emtia satılmaz. Lâkin, konu ve sektör Türkiye’de kuyumculuk sektörü ise,(dürüstleri tenzih ederim..) satılır tabii ki de..
Ülkenin en güzide sektörüne, ipini koparan girip, altın alıp sermaye yapıp, şirket kurarsa, dükkan açarsa, daha neler satılır neler..
Sektörün odaları zaman zaman sanki matah bir şeymiş gibi “bu hafta da kuyumcuları gezip, ayar kontrollerini yaptık..” haberlerini boy boy vermiyorlar mı..? Şaşkınlıkla izliyorum. Nasıl bir izandır.? Hırsız avına çıkılmış..! Mantığın sona erdiği durumlardan.
Kuyum sektörünün en dürüst sektör olması gerekir. Ve sektöre dahil edilecekler hakkında araştırma yapılması onay verilmesi gerekir. Ama nafile.!
(Gerçi bununla ilgili evrim niteliğinde bir projem var ve zamanı geldiğinde Cumhurbaşkanlığı nezdinde sunacağım. Oda moda bir şey kalmayacak.. Hepsi israf ve masraf..!!)
Hal böyle olunca, yani dingonun ahırı gibi olunca, kalpazanlar – sahtekarlar – dolandırıcılar – hırsızlar para kazanır. Zengin olur ve nihayetinde de patron olur, iş insanı olur.
Okuduğunuz satırları yazarken, eskideki Mr.Sagel blogumda yazdığım makale ve gerçekte yaşadığım bir olay aklıma geldi. 02 Haziran 2017 yılında yazmışım..
Başlığıyla birlikte makale şu şekilde:
– İŞ DÜNYASINDA PEZEVENK FELSEFESİ –
“Yıllar öncesinde arkadaşımla bir restorana gitmiştik. İçeri girer girmez dikkatimi çeken şey, bir adam masayı full donatmış tek başına yemek yiyordu.
Adamla göz göze geldim. Arkadaşımı tanıyormuş. Görünce seslendi. Bizi ısrarla masasına davet etti.
Tanıştım. Sohbet edilirken işinin ne olduğunu sordum. Arkadaşım masanın altından ayağımı dürttü. Gözlerini büyüttü. Şekilden şekle girdi. Adam fark etmiş, eliyle arkadaşıma dur dur yaptı. Cebinden kağıt kalem çıkardı. Kağıdın üzerine bir şey yazdı ve önüme koydu. Oku arkadaşım dedi.
Kağıtta “pezevenk” yazıyordu!
Okudum ve tamam anladım dedim. Yok yok sesli oku dedi. Tamam anladım diye tekrar ettim. Oku lütfen diye ısrar etti. Seslice okudum. Cebinden şişkin mi şişkin içinde dövizlerin de bulunduğu bir tomar dolusu para çıkardı ve kağıdın üzerine koydu. Yazı nerede kaldı şimdi diye sordu. Altta kaldı dedim.
İşte arkadaşım dedi. Yıllar öncesinde bana pezevenk diyorlardı.
Ben zengin olunca onlar da paramdan faydalanmaya başlayınca “bey efendi” oldum. Onların nezdinde saygın bir iş adamıyım dedi.
Uzun yıllar öncesindeydi! Enteresan bir hayat felsefesi dersini enteresan birinden almış oldum!
Ve açıkcası; şimdi etrafıma bakınca kimin gerçekten saygın iş adamı olduğunu anlamakta zorluk çekiyorum!
Yine yıllar öncesinde, Kapalı Çarşı’da Arap turistlere bakır bileziklerin üzerlerini altın kaplayıp, 24 ayar has altın diye satıp zengin olanların, günümüzde iş adamı olup, sektörel güven üzerine yaptıkları serenatları dinlerken..bu olay aklıma geliyor nedense…!”
Sahte yakut olayını okuyunca ve buna benzer olaylara tanık olunca, hep o makalemi hatırlarım.
Aşağıda yer alan haberdeki mağdur hanımefendiden bilgi istedim. Sonra gerek kalmadı. Malum, sektörün ağızdan ağıza pazarlaması müthiştir. Kısa sürede yayıldı..!
Satış eğitimlerimde, ağızdan ağıza pazarlamanın gücünün ne olduğunu ikna etmekte zorlanırım ama, bu işte ne kadar usta olduklarını kendileri bile bilmezler…
Gerçi haberde “ünlü bir marka” yazılmış. Neye göre, kime göre, hangi segmente göre ünlü..?
Bana göre, vasat..!!
Sosyal medya hesaplarımdan yüze yakın mesaj geldi. Herkes markanın ismini merak ediyor. Sektörün durumu da merak edilse keşke..!!
“Bütün firmalar da yapıyor ama..” bahanesi de geldi.. O ne demek şimdi.? Başkaları sahtekarsa, sende mi sahtekar olacaksın.? Sende mi haramın katmerlisi, kul hakkı yiyeceksin.? Ne de olsa günümüzde kimsenin umursadığı yok. Öyle değil mi.?
Bu değerli sektörü, böyle bir duruma sokanlara yazıklar olsun.. Yenilen haltın ceremesini dürüstler de çekecek..
Hem de ne yazıklar olsun..!
Bu haber markayı olumsuz etkiler mi diye soranlar da var.
Yeni bir “ağlayan zümrüt” efsanesine daha hoşgeldiniz..
Faturayı, muhtemelen mağaza çalışanına/çalışanlarına keseceklerdir. Sanki, toptancıdan onlar satın alıp, montürlere takılmasına onlar onay verdiler.. Evet evet..!
Evet..
Dürüstlük, namus, iman, ar gibi değerler/kavramlar, avuç içinde taşınan kor bir kömür parçası gibi oldu..!!