RUSYA’da LÜKS YAŞAM KOÇLUĞUNU MAFYA BABASINA YAPTIM

Bir sabah telefonum çaldı. Hattın diğer tarafında tanıdığım bir Rus iş insanı vardı. Hal hatır sorduktan sonra, lüks yaşam koçluğu hizmetin var mı diye sordu. Öyle bir hizmetim yok ama nelerin istenildiğini söylersen, ben de yaparım ya da yapamam derim.

Bir mafya babası var ve senin ismini duymuş. Senden koçluk hizmeti istiyor dedi tedirgin bir ses tonuyla. Heyecan ve macerayı sevdiğim için, herhangi bir soru sormadan “tanışalım” dedim. Şaşırdı. Geveledi. En kısa sürede randevu alacağını söyledi.
Babayla Moskova’nın merkezinde çok lüks bir restoranda buluştuk. Girişten itibaren koruma korteji vardı. Saygıyla karşılandım. Sohbete başladık. Derken konuya girdi.

Bir mekana girdiğimde, duruşumla, konuşmamla, kültürümle, kıyafetimle dikkat çekmek isterim. 20 korumayla dikkat çekip zoraki saygı ve ilgi duyulsun istemiyorum dedi. Çok netti..
Beni o seviyeye getirir misin dedi. Benim için önem arz eden bazı sorular sordum. Kendisi cevap verirken, düşünüyordum. Beyin fırtınası yaptım. Yol haritasını hızlıca çizdim. Benim için çok basit görünse de, sen acı çekecesin dedim. Buna hazır mısın? Şaşırdı..
Sen şimdi babasın dedim. Emrinde onlarca, yüzlerce belki binlerce adam var. Biri ters bir laf söylese, bir binanın temelinde kendini bulabilir dedim. Dikkatle beni dinliyordu.

Benim o riske girmem için, senden teminat almam gerek. Ne olursa olsun, seninle ne şekilde konuşursam konuşayım, canıma kast etmeyeceksin. Bana öfkelenmeyeceksin. Benim yapacaklarım sadece senin yararına olacak. Bu süreç ilkokul öğrencisi ile sert öğretmen ilişkisi gibi olacak. Sen öğrencisin dedim. Bir durdu. Kulağımı çekecek misin dedi. Cetvelle parmak uçlarına vurabilirim dedim. Güldü. Ben gülmüyordum. Yine şaşırdı.
Söz veriyorum dedi. Hayatımda hiç olmadığı kadar çok istiyorum dedi..
Ücretimi söyledim. O biraz daha fazlasını önerdi. Anlaştık dedim.
Yarın başlıyoruz o zaman. Yine şaşırdı..

**Bütün detayları yazamayacağım..**

Konuşma dersiyle başladık. Diksiyon. Acayip sert bir öğretmen tuttum.. Sadece diksiyon değildi. Vurgulama, ses çalışması da dahildi.. Hemen akabinde spora başlattım. Sağlam bir fitness hocasıyla.
Fransa’dan görgü ve nezaket kurallarının dersini veren uzmanı getirttim.. Bu uzmanın yerini daha sonra İngiltere’den başka bir uzman alacaktı. Kraliyet ailesi görgü ve nezaket kurallarını öğreten bir uzmandı..

Şarap, viski ve benzeri alkollü içeceklerin eğitimine de başladık. Şarap ve viski hakkında neredeyse uzman seviyesinde konuşur, tadım yapar duruma geldi..
Haftanın 6 günü, günlük programını işine de engel olmayacak şekilde hazırlıyordum.

Rusya’nın en popüler terzisini tuttum. Terzi sadece özel takım dikmiyor, kendisine kumaşlar, kesimler hakkında ders de veriyordu..
İngilizce ve İspanyolca derslerine başlattım..
Bir önceki eğitimleri sona erdikten sonra, tekrar etme aşamlarına geçmeden, aradaki boşluğu puro, yat, jet, sanat, tarih, satranç, lüks otomotiv, turizm-seyahat, müzik gibi konularda uzmanları temin edip ders aldırıyordum. Kitap getirtip, dergilere abone yaptırıyordum.

Saat ve mücevher kısmı bendeydi..Saatle ilgili de bütün üst segment markaların isimlerini, modellerini, mekanizmalarını öğretmiştim. Öyle ki, Türkiye’de saat sektöründe çalışanlara verdiğim eğitimlerde, bazı markaların yazılışlarını yazın dediğimde yazamazlardı. Baba hepsini öğrenmişti. 10 yıldır saat sektöründe çalışmamasına rağmen.!

Olgun bir seviyeye gelmeye başladığında astroloji, bio enerji, NLP eğitimlerini de aldırmaya başladım.
Finale geldiğimizde, beraber mens club, business club gibi yerlere gitmeye başladık. Hepsinin davetiyesini organize ettim..

İlk seferde çocuk gibi heyecanlıydı. İlk yarım saatten sonra sohbeti çoştu.. O diksiyon ve vurgu eğitimiyle, okuduğu ve yaşadığı öyküleri bir tiyatrocu endamıyla anlatıyordu. Herkes dinliyordu..
Bir iki yere daha birlikte gittik. Ve sonunda sen tamamsın dedim..
Bir çırpıda yazdığıma bakmayın. Dile kolay, 13 ay sürmüştü..
Birgün bile şahsıma ters bir hareketi olmamıştı. O gücüyle ego da yapmamıştı.. Aksattığı durumlarda zaman zaman fırça çektiğim oldu. Hiçbir tehdit sezgisi olmadı bende. Adamları gözlerini açıp izlerlerdi. Bir zaman sonra onların da saygı duymaya başladığını gözlemledim.

Ayrılma zamanı gelmişti. Bana sarıldı. Birkaç şirketinin başına geçmemi istedi. Başka hedeflerim ve projelerim var diyerek, nezaketinden dolayı teşekkür ettim.

Yaşam koçlarını pek sevmeyen ve inanmayan biriyim. Kimseye de tavsiye etmiyorum..
Ama lüks yaşam koçluğu başka bir tecrübeydi ve çok keyif almıştım.
Sıfırdan birisinin nasıl bir seviyeye geldiğini görmek..

Not:
Türkiye’de veriyor muyum?
Hayır..
Neden.?
Parası olan herkes, Kaf dağında.. Her şeyi çok biliyorlar…